Tekstil Sektöründe Sağlıklı Üretim: Kenevir Lifi
Sadece tekstil sektöründe değil günümüzde her türlü üretimin sürdürülebilir olması çalışmaları yaygınlaşıyor, iplik üretiminde ön terbiye, renklendirme, boya-baskı yöntemleri, bitim işlemleri, atık su yönetimi gibi tüm süreçlerin sürdürülebilirlik kapsamında düzenlenen kurallara uygun biçimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunları düzenleyen bir dizi kurallar yönetmelikler ve regülasyon açısından sertifikasyon çalışmaları artık kabul görmeye başlamış ve global markalar tarafından desteklenmektedir. (gots, european flax).
Moda içerisinde de varlık bulan etik ilkesi, yalnızca sürdürülebilirlikle kısıtlı olmak yerine, sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerle aktivist bir hareket olarak gelişen etik moda ile gündeme gelmiştir. Etik moda sadece ekolojik, sürdürülebilir tasarım ve üretimi değil, yavaş ve sosyal yaklaşımları ilke edinmektedir. Yani, “çevresel kirliliğe, tüketime yönelik üretim anlayışına, işgücü sömürüsüne, adil olmayan ticarete karşı geliştirilen” (Kipöz ve Atalay, 2015:101-115) bir değerdir.
Kenevir lifi sadece biyobozunur özelliği ile değil, sürdürülebilirlik kavramı içinde etik üretim prensibine de uygun olması ile çevreci bir liftir. 1 kg pamuk için ortalama 10.000 litre su harcanırken, 1 kg kenevir lifi için su tüketimi ortalama 300-500 litredir. Uzun vadede kenevir lifinin tercih edilmesi, dünya genelinde bir tehdit haline gelen susuzluk için çözüm getirecektir.
Son 20 senelik süreçte hem kenevir lifi ile ilgili bilincin gelişmemesi, yasaklanan ya da kısıtlanan kenevir üretimi, hem de endüstriyel işleme teknolojilerinin gelişimi açısından bakıldığında daha önce kısıtlı olarak üretilen kenevir ürünleri son yıllarda yaşanan çevreci hareketler ve bilinçli tüketicilerin artışıyla büyük giyim şirketlerinin de kenevir lifini kullanmasına yol açmıştır. Kenevir lifi kullanan pek çok marka, marka sloganı olarak sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir çevre, etik üretim, etik moda, organik moda, yeşil moda, ekolojik moda gibi terimleri kullanarak hem bu konularda bilinçli tüketiciye ulaşmakta hem de diğer tüketicilerin bilinçlenmesini sağlamaktadır.
Son yıllarda özellikle internet üzerinden küresel satış gerçekleştiren markalar giderek yaygınlaşmaktadırlar. Üretiminde hiçbir sağlık riski olmadan etik üretilen kenevir lifinden ürünler üreten ticari markalardan bazıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tekstilde sürdürülebilirlikten bahsedildiğinde kenevir, doğada yok olabilme özelliği ile sürdürülebilir bir çevre için son derece önemlidir. Etik olarak üretilebilmesi, yaşam döngüsü değerlendirmesi kapsamına dâhil olması, pek çok alanda doğal çözümler ve fayda getirmesi gibi sebepler; kenevir lifinin potansiyelini giderek arttıran değerleridir. Daha az su ile üretiminin yapılabilmesi, üretiminde kimyasal ilaç gerektirmemesi gibi ekolojik özellikleri ile kenevirin her alanda gelecek vadeden bir lif olduğu söyleyebiliriz. Kenevir lifinin tekstil ürünlerinde başka lifler ile birlikte karışımlarının arttırılması, %100 kenevirden üretilen tekstillerin yaygınlaşabilmesi için kenevir üretiminin artırılması gerekmektedir. Bu nedenle de, yerli tohum ile yerel üretimin teşviki, endüstriyel üreticilerin yerel üretici ile işbirliği ve tüketicinin de tercih edilebilir maliyet ve kalitede kenevir ürünlere ulaşabilmesinin sağlanması gerekmektedir. Bu doğrultuda tasarımcıların da, estetik değeri yüksek, kenevir giysi tasarımına yönlenmesi, etik moda, yeşil moda, ekolojik moda, yavaş moda gibi kavramları bilerek kenevir lifini tercih etmeleri, ayrıca üniversiteler, Ar-Ge merkezleri ve ilgili diğer kuruluşların farkındalık yaratıcı işbirlikleri kapsamında çok yönlü projeler ile sürece katkı sağlamaları büyük önem taşımaktadır.
Günümüzde özellikle Amerika ve Avrupa ülkeleri kenevir ile ilgili pek çok çalışma gerçekleştirmekte, birçok yerel üretici ve küçük işletmeler tarafından organik tekstil, etik moda, ekolojik tekstil gibi sürdürülebilirlik kavramları ile bağdaşan giysi ve mekan tekstilleri tasarlanıp üretilmektedir. Amerika ve Avrupa ülkelerinde daha fazla farkındalığın olduğu çevreci yaklaşımlar doğrultusunda kenevir lifinin ülkemizde de yeniden daha fazla ekilmesi ve üretiminin gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Yapılan çalışmalar ile tüketiciler ve üreticilerde farkındalık oluşturulmaya başlanmış, ülke politikaları doğrultusunda ekim alanları genişletilmiş, ücretsiz yerli tohum desteği ile üretici teşvik edilmeye başlanmıştır. Sürdürülebilir tekstiller için sürdürülebilir tasarım fikrinin geliştirilmesi, uygulanması ve yaygınlaşması oldukça önemlidir. Bu kapsamda, bilim ve teknolojinin de sürdürülebilir malzeme ile bağlantısını kurmak, tekstil atığının azaltılması, çevre duyarlılığının arttırılması açısından önem arz etmektedir. Tüketicilerin sürdürülebilir tekstiller içerisinde kenevir lifinden üretilen tekstillere yönelmesi amacı ile tasarımcıların ürünlerinin çevre dostu olduğunu vurgulaması, bu konuda bilinçli tüketicinin yanı sıra, diğer tüketicilerin de dikkati çekmesini sağlayacaktır. Özellikle bu noktada, tasarımcıların çevreci üretim yöntemlerini endüstriyel tasarım ölçütleri ile ilişkilendirmesi de kenevir ürünlerin daha uzun süre kullanılabilmesinde ve yaşam döngüsüne dahil olabilmesinde etken olacaktır.
Kaynak: Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi - Aralık’19 Cilt:12 Sayı:2
Levent Cad. Sülün Sok. No: 34 1. Levent, Istanbul
Tel : +90 212 283 3860/ 9 Hat